Organik Tarım

Organik Tarım



Organik tarım, 19. Yüzyıl başlarında sanayi devrimi ve gelişen teknoloji ile ortaya çıkan “konvansiyonel tarım” uygulamalarına alternatif olarak 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan bir tarım sistemidir. Organik tarım "sürdürülebilir toprak verimliliğinin ve biyolojik çeşitliliğin artırılması için çabalayan ve nadir istisnalar dışında sentetik böcek ilaçlarını, antibiyotikleri, sentetik gübreleri, genetiği değiştirilmiş organizmaları ve büyüme hormonlarını yasaklayan entegre bir tarım sistemi" olarak tanımlanabilir.

Organik tarım, toprakların, ekosistemlerin ve insanların sağlığını koruyan bir üretim sistemidir. Yan etkileri olan girdilerin kullanımından ziyade ekolojik süreçlere, biyolojik çeşitliliğe ve yerel koşullara uyarlanmış döngülere dayanır. Organik tarım gelenek, yenilikçilik ve bilimi birleştirir. Organik tarım yöntemleri agroekoloji alanında incelenir.

Organik tarım, emek ve bilgi yoğun bir iştir. Sağlıklıdır ancak konvansiyonel tarıma göre maliyetleri yüksektir, üretim kapasite imkanları daha azdır.

Organik Çiftlik



Organik çiftlik, belirli yöntemleri ve maddeleri kullanan ve diğerlerinden kaçınan bir çiftlik değildir; yapısı, bütünlüğü, bağımsızlığı ve iyi huylu bağımlılığına sahip doğal bir sistemin yapısını taklit ederek oluşan bir çiftliktir, bir organizmadır.

Gelişmekte olan dünyada küçük organik çiftliklerde çiftçiler, sürdürülebilirlik hedefi için geleneksel tarım alet ve ekipmanları dışında dizel motorlu su pompası haricinde fosil yakıt ile çalışan araçları kullanmıyor.

Organik Tarım Yöntemleri



Organik tarım yöntemleri, Kompost gübresi, yeşil gübre ve kemik unu gibi organik kökenli gübrelerin kullanılması, toprak yorgunluğunu önlemek için ürün rotasyonu ve birlikte yetiştirilmesi (ürün çeşitliliği) gereken ürünler gibi teknikleri vurgulamakta, biyolojik haşere kontrolü ve böcek avcılarının beslenmesi teşvik edilmektedir. Organik standartlar sentetik maddeleri yasaklarken, doğal olarak oluşan maddelerin kullanımına izin verecek şekilde tasarlanmıştır.

Organik Tarımda Gübreleme



Bitkilerin büyümesi için gerekli gıdayı ihtiva eden maddelerdir. Bitkiler, büyüme ve yaşamaları için azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, kükürt, demir, mangan, bakır, çinko, bor ve bazı hallerde de molibden gibi elementlere muhtaçtır. Bunlar arasında azot, fosfat ve potasyum en önemlileridir. Her ne kadar toprak ve su bu gıdanın büyük bir kısmını sağlamaya yeterse de birçok hallerde bir takım gıdalar bakımından fakir olabilirler. Böyle hallerde toprağın gübre ile takviye edilmesi ve besin elementlerinin toprağa kazandırılması gerekmektedir.

Biyolojik mücadele



Biyolojik mücadele en temel tanımıyla bir canlının diğer bir canlıyla kontrol altına alınmasıdır. Yabancı otların popülasyonunu negatif yönde etkileyen canlılar kullanılarak, bu yabancı otların yoğunluğunu ekonomik zarar eşiğinin altına düşürmek için yapılan uygulamaların tamamına biyolojik yabancı ot mücadelesi adı verilmektedir.

Organik Tarımda Ürün Rotasyonu



Organik Tarımda ürün rotasyonu ile tarlada her yıl farklı mahsul yetiştirilerek toprak hacminde farklı derinliklerde kök sistemi oluşması yoluyla toprağın verimini arttırmak amaçlanmaktadır. Tarım yapılan arazilerde yetiştirilen bitkilerin kök yapıları farklı tiplerde olup her bitki kökünün ulaşabileceği bir derinlik farklıdır. Aynı toprak üzerinde her yıl aynı bitki çeşidiyle yapılan üretimlerde bitki çeşidinin ulaşacağı derinlikteki toprak yapısı tarımsal üretime elverişli olmaktan çıkmaktadır. Buna toprak yorgunluğu denilmektedir. Ürün rotasyonu ile amaç buna engel olmaktır.

Organik Tarımda Ürün çeşitliliği



Organik tarım, bir tarlada mahsul çeşitliliğini teşvik eder. Agroekoloji bilimi, genellikle organik tarımda kullanılan polikültürün (aynı alanda birden fazla mahsul) faydalarını kanıtlamaktadır. Farklı mahsullerinin birlikte ekilmesi, daha fazla yararlı böcek popilasyonuna, toprak mikroorganizmalarına ve genel çiftlik sağlığına katkıda bulunan diğer faktörlere katkı sağlar.

Organik Tarımda Yabancı Ot Mücadelesi



Organik çiftliklerde yabancı otlar, ekimi yapılan mahsulün ihtiyacı olan bitki gelişimini doğrudan etkileyen su, besin maddesi ve ışık gibi faktörler başta olmak üzere topraktaki minerallere ve diğer pek çok kaynağa ortak olmakta ve salgıladıkları allelopatik kimyasallarla mahsulün gelişimini olumsuz yönde etkilemektedirler. Ayrıca ekim alanında pek çok hastalık etmeni ve böceğe konukçuluk ederek, bunların ortamda varlığını devam ettirmelerine sebep olmaktadırlar.

Günümüzde konvansiyonel tarımda, yabancı ot mücadelesi amacıyla; kolay uygulanabilmesi ve çabuk sonuç vermesi gibi özelliklerinden dolayı daha çok kimyasal mücadele metotları uygulanmaktadır. Yabancı otların yok edilmesi için kullanılan kimyasallar, insan ve hayvan sağlığı tehdit edilmektedir. Ayrıca zamanla yabancı ot türleri bu kimyasallara karşı dayanıklılık kazanabilmektedir. Ekonomik zararlı olmayan türler ve hedef dışı birçok organizma da zarar görmekte, biyolojik çeşitlilik azalmaktadır.

Organik Tarımda, çevre duyarlılığını dikkate alacak şekilde, sentetik ilaç, gübre ve benzeri girdilerin kullanılmasına izin verilmez ve organik tarımda yabancı ot mücadelesinde doğal yöntemler kullanılır.

Kültürel Önlemler


Temel olarak organik tarım alanına dışarıdan olabilecek yabancı ve zararlı ot bulaşmalarının önüne geçilmesine yönelik önlemlerdir.

Organik tarım alanına yabancı otlar daha çok kompost gübre ve tarım alet ve ekipmanları ile bulaşmaktadır. Bu nedenle kompost gübrelerin asgari 6 ay fermantasyona tabi tutulduktan sonra organik tarım alanına uygulanması gerekir. Fermantasyon işlemi organik tarım alanı dışında bir bölgede yapılır. Tarım alet ve ekipmanları da organik tarım alanına girmenden önce temizlenir.